Topkapı’da mütevazı bir hayat süren Takkeci İbrahim Çavuş, ördüğü takkeleri satıp zar zor geçinen kalbi temiz bir gönül eridir. Bütün derdi, bir câmi inşa edip Allahü teâlânın rızasına erişebilmektir. Bunun hayali ile yaşıyor, her konuşmasında bunu da dile getiriyor. Safça anlatılanları dinleyenler ise bu garip adama ya acıyor, ya da gülüyorlardı. Hangi parayla câmi yaptıracağını soran kimselere ise Takkeci İbrahim daima şu darb-ı meseli söylüyordu: “İhtimaldir padişahım, belki derya tutuşa!” Gel zaman git zaman, İbrahim Ağa bir mübarek gece ibadetle meşgul olurken uykuya yenik düşer. Bir süre sonra da kan ter içinde uyanır. Rüyasında nur yüzlü mübarek bir zat demiştir ki: “Bağdat’a git, orada iki salkım üzüm rızkın var, onu ye ve dön!”
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.