Temel kahvenin bir köşesinde kendi kendine
söyleniyor ve gülüyormuş. Arada bir de hatırladığı
bir şeyi boşvermek istermiş gibi elini yukarıya doğru
kaldırıp indiriyormuş. Arkadaşları merak etmişler:
– Yahu Temel sen sabahtan beri konuşarak
gülüyorsun, niye?…Temel:
– Kendi kendime fikra anlatayirum.
– Peki arasıra elini yukarı kaldırıp indiriyorsun…
O niye?
Temel:
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
Birgün Temel çarşıya gidecektir… Yolun kenarında durur,
bekler. Gelen geçer duran yok… Sonunda bir kamyon
durur… Temel atlar kasaya… Temel kamyonun üstüne iken
giderler… Derken bir yokuş çıkarlar, hava da çok rüzgarlı…
Temel’in kafasından başlığını alıp uçurur…
Temel durup başlığı alır… Bu ara şoför frene basar durur
dışarı çıkar Temel’e:
-Sen deli misun be adam! Başımı belaya sokacaksın… Ha
bu eski başlık canından daha mı değerlidir? Temel başına
başlığını geçirir ve…..
-O görduğun eski başliğun içinde iki bin dolarim var idi, der.
Eren GÜLER
SORU: Derman Abi, nasıl komik olabilirim?
CEVAP: Annene söyle, yemek yaparken
yemeklere fıkra anlatsın. Böylece sen o
yemekleri yedikçe komik olursun.
Yunus Mirza KONUR/ ALMANYA
SORU: Derman Abi, şu akıllı telefonların
bataryaları için bir çözüm söyler misin?
CEVAP: Bizim de telefonlar kadar akıllanıp
onların akılsız olduğunu fark etmemiz.
Neşe SEVİNMEZ/ MALATYA
SORU: Derman Abi, savaş olmasa barışın
kıymeti olmazdı, diyorlar.
İlla savaş mı yapmak lazım?
CEVAP: İşte ağzı olan konuşuyor ne
yapacaksın.
Ali ÇAKLI/ SAKARYA
SORU: Derman Abi, iki göz oda evim olsun
diyorlar. İki göz oda, ne demek?
CEVAP: Bir odanın içinde iki tane göz
olması desem inanmazsın değil mi?
Ziyaeddin BAĞDAT/ ERZİNCAN
SORU: Derman Abi, silgi ile kalem
arasındaki ilişki gibi akıl ile neyin arasında
benzer ilişki vardır?
CEVAP: Neyin olacak gönlün… Silgi,
kalemin yazdıklarını siler, gönül de
akıldakileri.
Nagehan KAŞKIR/ ÇORUM
SORU: Derman Abi, neden defterlerin
arasına çiçek kurutulur?
CEVAP: Güller kuruyup ufalanınca etrafa
dağılmasın diye.
Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok
-Karınca
Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli.
-Karpuz
Bir kuyum var, iki türlü suyum var
-Yumurta
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
-Deve
Açarsam dünya olur yakarsam kül olur
-Harita
Bilmece bildirmece El üstünde kaydırmaca
-Sabun
Geceleri fener, gündüzleri söner.
-Yıldız
Aldır abası, yeşildir cübbesi
-Kiraz
Minarede ses, Ölümsüz nefes
-Ezan
Yeter Çektiğim!
-Fotoğraf makinası
Merhaba ben Bay Büyüteç.
Kar yağdığı zaman yolda yürüyüp düşmemek için üç sene buz pateni kursu alacak kadar pireyi deve yapan biriyim. Büyütecim ile kafama takılan her şeyi en ince ayrıntısına kadar incelerim.
Sakinlik Lütfen!
Soğuk havaların hüküm sürdüğü bu günlerde insanların bazıları yağmurdan koşarak kaçarken bir diğeri düz yolda düşüyor… Peki bu iş nasıl oluyordu? Yani ayaklar ve dengemiz… Bu araştırmam bana tek başına yardımcı olan Sevgili Arkadaşım Rüstem Kırkayak ile “Ayaklar ve Dengemiz Arasında Nasıl Bir Bağ Var? ” sorusunun cevabı:
Büyütecimin Marifeti
Yer çekimi kuvveti, gövdemizi daima öne ve aşağıya çekmektedir. Buna karşı vücuttaki kasların oluşturduğu gerginlik yerçekimi kuvvetini dengeler; gövdenin ağırlığını ise omurga taşır ve kalça vasıtasıyla alt kısımlara nakleder.
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.