Şişmanlıktan yakınan kadın,doktora dert yanıyordu;
– Bu kadar kiloyu nasıl alıyorum hiç anlamıyorum doktor bey. İnanın kuş kadar yiyorum.
– Daha ne olsun hanımefendi, kuşlar da her gün kendi ağırlıkları kadar yiyecek yerler
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
Beynini değiştirmek isteyen bir adama, gittiği hastanede kavanozlar içinde beyinler gösterirler;
– Şu Alman beyni beş dolar. Şu İngiliz beyni yedi dolar. Şu Rus beyni altı dolar. Şu Fransız beyni on dolar, şu da Amerikan beyni üç dolar…Bu da öküz beyni bin dolar.
Hangisini istersiniz?
Öküz beyninin en pahalı olmasına şaşan adam;
– Neden öküzün ki o kadar pahalı, çok mu akıllı?
– Yok canım, yüz öküz kesiyoruz da, ancak birinden beyin çıkıyor, maliyeti yüksek tabii!..
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
Bir sağlık müfettişi, eczanelerden birini denetlerken, rafta bir baştan bir başa dolu ve etiketsiz şişeler görür. Kızar ve bu kadar çok şişenin etiketsiz olmasının sebebini sorar.
Eczacı; – Efendim, bunların hepsi saf sudur.
– Bu kadar saf suyu nerede kullanıyorsunuz?
– Reçetelerde okuyamadığımız ilaçların yerine…
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
-Çengel bulmaca çözerken fotoğraftaki sanatçıyı bulamayasın…
-Ayak serçe parmağın var ya, onu sehpaya çarpasın…
-Tuzlu çekirdek yemekten dudakların mosmor kesile…
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
Öğretmen ders anlatıyordu:
-Günümüzden yıllarca yıl önce para denen şey yokmuş çocuklar. İnsanlar alışveriş yapmak istedikleri zaman, karşılığında malına göre ya yumurta ya da buğday ya inek ya da değerine göre başka bir şey verirlermiş.
Ersin, parmağını kaldırdı ve söz aldı:
– İyi de öğretmenim, o zamanın insanları…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
1845 tarihi, Türk Emniyet Teşkilatı açısından önemli bir noktadır. Çünkü bu tarihe kadar zabıta olarak nitelenen teşkilat; 10 Nisan 1845’ten itibaren polis adı altında hayata geçmiş ve Emniyet Teşkilatının kuruluş günü olarak kabul edilmiştir..
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
Kendisini saat zanneden bir akıl hastasının yanına doktor yaklaşarak sordu;
– Neden başını iki yana sallayıp duruyorsun?
– Ben bir duvar saatiyim, doktor bey.
– Peki öyleyse şu an saat kaç?
– Tam olarak yedi efendim…
– Yanlışınız var benim saatim yediyi yirmibeş geçiyor… Deli birden telaşlanır;
– Eyvah!
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
İki arkadaş bir gün sokakta bir penguen bulmuşlar ve onu karakola götürmüşler. Komiser onlara bu hayvanı hayvanat bahçesine götürmeleri gerektiğini söylemiş. Akşama doğru komiser pencereden dışarı baktığında iki kafadarı penguenle gezerken görünce:
– Ben size o hayvanı, hayvanat bahçesine götürün demedim mi?
İki arkadaş da cevap vermiş:
– Götürdük komiserim. Şimdi de …
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
Adamın biri durakta beklerken yanındaki yolcuya:
– Siz Japon musunuz, diye sorar. – Hayır, der.
Beş dakika sonra tekrar sorar, adam tekrar ?Hayır.? der. Beş dakika sonra tekrar derken adam artık sıkılır:
– Evet Japon’um der. Adam da cevap verir: – Hiç de benzemiyorsunuz
…
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.
Gel sevgiye dair, iki çift söz edelim
Sonra onları yazıp, yayıncıya gidelim
İkimizin adına bir kitap bastıralım
Gelecek nesillere, torunlara verelim…
Senin neyine gerek, bir söze söz eklemek
Umuda olta atıp, sabır ile beklemek
Yarı yolda bırakıp, gider keyif edersin
Yine hocaya kalır bu işi temizlemek…
….
Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.