Bizimkiler…
-Burnun neden bu kadar büyük?…
“-Benim burnum büyük değil, seninki küçük…”
-Beni hiç önemsemiyorsunuz, çıkıyorum…
“-Aaa… Sen burada mıydın?…”
-Pardon saatin kaç?…
“-Sen kaç olmasını isterdin?…”
-Bey odada fare var, birşeyler yap…
“-Niye?… Ben kedi miyim?…”
-Günde kaç tane kola içiyorsun?…
“-İçebildiğim kadar…”
-Şu tuzu uzatır mısın?…
“-Tuz uzamaz…”
Bizim Meslek
Garson bifteği güçlükle kesmeye çalışan müşteriye pişkin pişkin gülerek, sorar:
-Nasıl buldunuz?
Müşteri yarı kızgın, yarı alaylı:
-Bizim meslekte buna birinci kalite denir.
-O halde siz kasap olmalısınız.
-Hayır, kösele tüccarıyım.
Yapılmayacak harçlık şakaları
▶ Sinemaya gideceğini ima ederek, “Tamam bu yeter, ışıkçıya bahşiş” demek…
▶ Uzatılan paraya burun kıvırarak, “Biliyor musunuz Selim’in günlüğü 500 euro olmuş” demek…
▶ Her harçlık alışta “Tamam bu köşedeki dilenciye, ya benimki” demek…
▶ Avrupa Birliği’nin standartlarını hatırlatarak, “Müzakere sürecinde bunu görmemiş olayım” demek…
▶ Babadan harçlığı aldıktan sonra “Evet, yok mu arttıran”
diye anneye yönelmek…
Duvar Yazıları
-Bir kola ısmarla da dostluğumuz pekişsin…
-Merhaba dünyalı, biz dostuz…
-Bu hayatta kolay kolay pes etmemeyi öğr…
-Çocuklar yarın duvar yazısı imtihanı var…