Tag Archives: türkiyeçocukdergisi

15 Temmuz Destanı

Ey İstanbul! İki yakan arası,
Çıkıp düğümlendi gavur karası!
Çıplak İmanına bayrak giyinen,
Fatih’ler evladı, torunlar hası!
Gelip birer birer oldular Hızır!
Nefes bir seferse, gitmeye hazır!
Atarak göğsünü bir pul yerine!
Kafasın tutarak mermilerine!

Ya şehid ya gazi, yazı turası!
Savaşta acımaz aşık yarası!
Sevin be hey şarkın çocuğu sevin!
Masalısın yeksân ettiğin devin!
Bu senin ne ilktir, ne son zaferin!
Arza sığmaz, gökte açıldı yerin!

Dünyaya kumandan, mazluma hâmi!
Kutruna yayılan şehadet kanı!
Be hey Ayasofya! Bekleme beni;
Minarelerinden haykır ezanı!

Yabancı fesinin altında Haçlı;
Eziyet ve zillet altında millet!

Titre ey Roma’nın korkağı! Titre!
Güllesi altından bir medeniyyet!

Geliyor Genç Osman’lar sadasıyle!
Geliyor Mehteran dağdağasıyle!

Sad bin Ebi Vakkas okuyla kavî!
Selman Faris kemeriyle musavî!

Ehli sünnet vel cemaat mezhebi,
Ahilerin şahı İmam Yesevî!

Himmet bize kırklardan yedilerden!
Yetiş Ebâ Ensar yattığın yerden!
Cümle hazireler ve türbelerden,
İmdad ya İlahi bize göklerden!

Meğer biz Simurg’un kanatlarıyız!
Meğer Gök Ordu’nun, Ak atlarıyız!

Geldik ta çöllerden ve nehirlerden…
Ya İlahi! Ya Rahimü! Ya Rahman!

Ya Kaviyyü! Ya Kadirü! Ya Rahim!
Himmet ey! Hicret olan gurbetlerden…

İman ve yalnızlık! İki kelime!
Bir olur baş vermez iş bu zulüme!

Ey ‘Süleyman Tahtı’! İmanlı şehir!
Fatih Sultan Mehmed bu hissi bilir!
Ve bilir Kanuni Sultan Süleyman!
Yavuz’a, Peygamber Aleyhisselam,
Çöllerde kumandan olduğu zaman;
Kumlar adedince sada, tekbirle,
Yürüdü uçanlar, ayaklarıyla!
Bu tayyip beldenin çocuklarıyla!
Kırıp kanadını, atlayıp indi;
Geldiler o yeşil kaputlarıyla!

Bilir bunu Osman Gazi yiğidi;
Ulu Hakan Abdülhamid Han, bilir!

Var sen garbın yaşlı, lağım faresi!
Benim tırnağımdan, hırkamdan kemir!
Seddini! Ceddini! Dini reddini!
Türk’e ne dayanır, dağ olsa demir!

HATİCE ATMACA

4 Ağıstos 2016/ Zeyrek

#15TemmuzDestanı, #HaticeAtmaca, #Şiir, #TürkiyeÇocukDergisi

Çocuk Bahçesi – Duvar Yazıları

Büyük görsel için tıklayın.

Duvar Yazıları :

Yüz­ kişiye ­‘Ne­yapıyosun?’­ diye­ sorduk­ ve hepsi­de­ ‘İyidir,­sen?’ ­cevabını­ verdi.­  Hiç ­kimse ne­ yaptığını ­söylemedi.­
Gittiğim ­yol, ­yol­ değil­ de manzarasını ­seviyorum.
Sen­ Mavi­ giyin,­ben denizi ­unuturum.
Ben ­yalan ­dünyayı kaldıramıyorken­ birde sanal­ dünyayı ­çıkardılar.
Alarmı ­bulan ­kimse helal olsun,­ tebrik ediyorum.­ Yüzyılın en­ iyi­ buluşu ­bence ama,­kimse­ inkar etmesin ­o­ alarmada ­ertelemeyi bulan ­kesin­ Türk.

#ÇocukBahçesi, #DuvarYazıları, #TürkiyeÇocukDergisi, #Mizah, #Karikatür, #Eğlence, #Komedi

 

Çocuk Bahçesi – Yalan ­Makinesi

Yalan Makinesi

Bir kimya hocasıyla öğrencisi dünya çapında bir yarışmaya katılmak için proje çalışması yapıyorlarmış.
Ve hocası bir önce ki sene bir yalan makinesi yapıp dünyada birinci olmuş. Bu senede birinci olmak istiyormuş.
Öğrencisine sormuş daha önceki okullarında kimya notların kaçtı deyince
“hepsi 5’ti diye cevap verince yalan makinesi ötmüş.”
4’tü” deyince yalan makinesi tekrar ötmüş.
3 demiş bir daha ötmüş.
En son bir deyince yalan makinesi ötmemiş.
Hocası bir ah çekip “oğlum ben ilkokulda, lisede, hatta üniversitede ne birinciliklerim vardı.” Deyince yalan makinesi büyük bir gürültüyle patlamış.

#ÇocukBahçesi, #Yalan­Makinesi, #Kimya, #Öğrenci, #Hoca, #Öğretmen, #TürkiyeÇocukDergisi

Hikaye – Elma ve Bahçıvan

Sultan veziri ile birlikte “Saray’ın bahçesi”nde gezerken, canı meyve çekiyor… Elma ‘yı dalından koparmak için uzanıyor, ne var ki; “orta boylu” olduğu için, meyveye yetişemiyor!..
Vezire diyor ki; “Omzuma çık, o meyveyi kopar ve bana ver!” Vezir “zayıf” olduğu için, “Sultanın omzuna” çıkıyor ve meyveyi koparıp, veriyor… Meyveyi yiyen Sultan“çok lezzetliymiş” diyor, “Bana bahçıvanı çağırın… Bu lezzetli meyveden dolayı onu ödüllendireceğim.” Zaten az ileride duran ve olan-biteni “hayretle” seyreden bahçıvan geliyor…

Sultan, ona; “Sana bir ödül vereceğim, dile benden ne dilersen” diyor…
Bahçıvan diyor ki; “Sultanım, sizden bir tek isteğim olacak… Bana, benim çingene olmadığıma dair bir belge verir misiniz?” Sultan şaşırıyor!.. “Herkes devlet kademesinde görev almak için veya ihsanlara kavuşmak için dilek dilerken, sen garip bir şey istedin.
“Belge”yi almakta ısrar eden bahçıvan diyor ki; “Evet, bir çingeneyim… Ama, madem ki, benden bir istekte bulunmamı istediniz… Ben bu belgeyi istiyorum, başka da bir isteğim yok!”
Sultan da; “Madem ısrar ediyorsun, istediğin belgeyi vereceğim sana” diyor ve daha sonra da, o belgeyi veriyor bahçıvana…
Aradan yıllar geçer… Sultan yattığı “uyku”dan uyanır, “göz”leri açılır, “kulak”ları duymaya başlar…
“Civar ülkelerden gelen uyarılar”ın ve “halktan yükselen tepki”lerin, hiç de yersiz olmadığını düşünmeye başlar!..
Çingeneler ; Sultanın kendilerine beslediği “büyük güven ve yakın ilgi”yi “istismar” ederek, sadece “Saray kademeleri”ni değil, “eyaletleri de kendi yandaşları ile yönetmeye” başlarlar!..

Devletin her kademesini anlayacağınız bir “ur” gibi sararlar, en ücra yerlerine bile “kendi adamlarını”yerleştirmişlerdir!..
Yattığı “derin uyku”dan uyanan Sultan, o çingenelerin “ bir devlet içinde devlet” kurmak için uğraştıklarını “ülkenin her yanını elegeçirdiklerini” ve “kendisini devredışı bıraktıklarını” fark edince, derhal emir verir: “Çingeneleri kılıçtan geçirin!.. Yaşlılarını da zindana atın!”
Emir, yerine getirilir!..Çingeneler öldürülür. Peki, “bahçıvan”a ne olur?..

Sultanın emri üzerine, görevliler “bahçıvan”ın evine de giderler… Ya kılıçtan geçirecekler, ya hapse atacaklardır!..
Ama, bahçıvan; hemen, “Çingene olmadığına” dair, “Sultan imzalı belge”yi gösterir!.. “Gördüğünüz gibi, ben çingene değilim”der ve kellesini kurtarır!.. “Kılıçtan geçirme ve zindana atma operasyonu” sona erince, Sultan, son durumu öğrenmek için “kurmay”larını çağırır ve sorar; “Emrimi yerine getirdiniz mi?”
Kurmaylar der ki; “Listedeki herkes; ya kılıçtan geçirildi, ya zindana atıldı… Sadece bir adam kaldı… Ama, ona dokunamadık, çünkü elinde sizin imzaladığınız bir belge vardı!”
Sultan; “Hatırladım ben onu… Onu bulun ve bana getirin” der… Bahçıvan huzuruna getirilince, sultan orar adama; “O gün, çingene olmadığına dair, benden ısrarla belge istedin… Ben de verdim…
Peki, bugünlerin geleceğini nereden anladın?” Bahçıvan der ki; “Sultanım; hani, o elmayı koparmak isterken, vezir, sizin omzunuza basmıştı ya…
İşte o an dedim ki; eyvah, bizim sonumuz geldi!” Sultan, araya girip; “Ama ben söyledim omzuma basmasını” deyince, bahçıvan der ki; “Farketmez sultanım… O vezir, bizim kavimdendi. Çingene asıllıydı.

Sizin, Sultan olarak, vezirinizin omzunuza basmasını istemeniz bir alicenaplıktır, büyüklüktür… Siz istemiş olsanız bile, vezirinizin omzunuza basması ise; hem şımarıklık, hem hadbilmezlik, hem de küstahlıktır!.. Sizin omzunuza basıp meyveyi koparmak yerine, pekâlâ beni çağırabilir ve benden isteyebilirdi!.. Bir adam, vezir de olsa, sultanının omzuna basacak kadar cüretkâr ve hadbilmez olduysa, bunun sonu felâkettir!.. Ben, işte o gün bu felâketi gördüm ve sizden o belgeyi istedim.”

Sultan ona hak verir ve hediyelerle gönderir.

#Hikaye, #TürkiyeÇocukDergisi #Elma, #Bahçıvan, #Sultan, #Vezir, #Sarayınbahçesi, #Çingene

Futbol – Fenerbahçe ’de efsane olacağım

AATİF CHAHECHOUE  “Fenerbahçe ’de efsane olacağım”

“-Fenerbahçe’de farkım görülecek…

Beni şimdi daha net bir ekrandan seyredebilirsiniz…”

Sivasspor’un golcü yıldızı, Fenerbahçe’deki ilk günlerini anlattı;

-Formunu nasıl buluyorsun?…

“-Takım iyi olduğunda elbette sizin için de işler daha kolay oluyor… Takım olarak çok iyi gidiyoruz..”

-Sivas’la kıyaslarsak farklı bir performans var mı?…

“-Bana göre performansımda bir değişiklik yok. Orada biraz şanssızlık vardı. Golleri atmaya başladığım zaman her şey daha farklı olacak…”

-Peki Türk futbolu olması gereken yerde mi?…

“-Türk futbolu geçen sezona göre zorluk derecesi olarak daha yüksek seviyede. 4 büyükler dışındaki takımların hemen hemen seviyeleri birbirine yakın…”

-Fenerbahçe taraftarı için ne söylemek istersin?… “

-Bize güvensinler ve hep desteklesinler. Sezonun ilk maçından son maçına kadar arkamızda olurlarsa, onlara mutlu geçirecekleri bir sezon yaşatacağız…”

-Sivas’ta gol krallığı yaşadın, şimdi daha çok mu atacaksın yani?…

“-Kral oldum ama, benim asıl pozisyonum forvet değil, sol kanat! Yani kendi mevkimde oynarsam, gol atmaktan çok dol attırırım…”

-Tam eleştirildiğin bir dönemde transfer oldun. “

-İyi oynadığınız zaman bulutların üzerine çıkartıyor, biraz kötü olduğunuzda kimse size yardım etmiyor. Güçlü bir yapım olduğu için bu tip durumlardan etkilenmiyorum.”

-Beşiktaş’tan teklif aldığın söylendi, neden Fenerbahçe?… “

-Beşiktaş’ın teklifini ciddi bulmadım. Zaten hayalimde Fenerbahçe vardı. Burada efsane olmak istiyorum…”

-Fenerbahçe’yi seçmende başka etkili olan bir olay var mı?… “

-Herkes, uluslararası bir turnuvada oynamak ister, bu şansı yakalamak için burdayım. İstatistiklere bakarsak, olmam gereken yer burası…”

attif

#Fenerbahçe, #efsane, #AATİFCHAHECHOUE, #forvet, #TürkFutbolu, #Futbol, #spor, #TürkiyeÇocukDergisi