Yedi Uyuyanlar denilse bile esas isimleri Eshab-ı Kehf’dir. Eshab-ı kehf, mağara arkadaşları demektir. Bu yedi mübarek kimselerin isimleri, Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş, Kefeştatayyuş ve köpekleri Kıtmir’dir. Hazret-i İsa’dan sonra, din düşmanları çoğaldığı zaman idi. O tarihte kral, Roma imparatorlarından Dokyanus olup, zalim biriydi. Putlara tapardı. Daha sonra tanrılığını ilan etti. Putçuluğu kabul etmeyen müminleri, işkence ile öldürürdü. Kral, bir ihbar üzerine, sarayda görevli ve imanlı olan bu gençlerin durumlarını öğrendi. Onları tehdit etti. Fakat onlar, putperestliği kabul etmeyerek imanlarını söylediler ve imanlarını rahatça yaşamak için hicret etmeye karar verdiler. Yolda Kefeştatayyuş ismindeki bir çobana rastladılar. Çoban da iman edip yedincileri oldu. Çobanın köpeği Kıtmir de, onları bırakmayıp, takip etti. Köpek, salihlerin peşindeki sadakati için, [istisna olarak] Cennet’e girmekle şereflendi. Gençlerin, peşine düşen Dokyanus, onları saklandıkları mağarada buldu. “Burada ölsünler” diye mağaranın ağzını sıkıca kapattırdı. Dokyanus’un yakınlarından iki mümin delikanlı, bu gençlerin kimliklerini ve başlarına gelen olayları bir taşa nakşedip, mağaranın duvarına yerleştirdi. Mağaranın içinde kalan gençlere Allahü teâlâ uzun bir uyku verdi. Üç asır uyuduktan sonra uyandılar. Uyandıkları zaman Hazreti Yemliha çarşıya yiyecek almaya gitti. Yemliha, Tarsus’a gelince, şehri çok değişmiş buldu. Bir günde bir şehir nasıl bu kadar değişir, diye hayret etti. Nihayet bir fırına girdi. Dokyanus zamanında, onun adına basılmış olan altın parayı verince, fırıncı, bu adamın hazine bulduğunu sanıp hemen zaptiyeye bildirdi. Yemliha’yı tutup,“Bulduğun hazineyi ver” diye tehdit ettiler. Yemliha ise, “Hazine falan bulmadım. Bu parayı dün evden aldım, bugün çarşıya getirdim” dedi. Ne dediyse kimseyi inandıramadı. Yemliha’yı, padişahları olan Salih Melik Tendrusa götürdüler. Bu padişah mümin idi. Yemliha, başından geçenleri anlatınca, padişah; yakın adamlarıyla birlikte, mağaraya geldi, önceki halleri üzerine yazılan taşı okudu. İsimleri ve halleri anlaşıldı. Hepsinin boynuna sarılıp, vedalaştılar. Eshab-ı kehf de, tekrar eskisi gibi uykuya daldılar. Eshab-ı kehf, Hazret-i Mehdi zamanında uyanacak ve Onun askerleri olacaklardır.