Fıkralar

Şişman Temel

Temel çok şişmandır. Doktora giderek fazla
kilolarından yakınır.. Doktor:
– Bak uşağum her sabah kalktığın zaman iki
saat kültür fizik yap zayıflarsın… Neticeyi bir hafta
sonra bana gelip anlatırsın.
Ertesi hafta bizim Temel gelir, doktor sorar:
-Nasıl gidiyor kültür fizik bakalım.
Temel gayet sakin:
– Doktor bey kültüri eyi gideyi her sabah kitap
okuyorum… Ama fizik gene bildiğun gibi…

Yangın

Uyanık Temel kan ter içinde sigorta şirketine gelir…
Sekreter bayana:
– Çabuk çabuk evi sigorta yapturacağum…
Sekreter hanım:
– Buyurun oturun beyefendi, bir çay için… Bir de şu formu doldurun,
deyince Temel:
– Bırak çayi şimdi.. Ev yanayi ev…
– ?!.

Teftiş

Başkan Temel genel teftiş yapar… Bir hapishane
ziyaretinde heyet ile dolaşırken, mahkumlara hal
hatır sorar. Biri hariç bütün mahkumlar haksızlığa
uğradıklarını suçsuz olduklarını söyler…
O bir tek mahkum ayrı olarak başkan Temel’in
yanına gelir ve:
– Efendim ben şeytana uydum bir suç işledim
cezamı da hak ettim, deyince Temel cezaevi
müdürüne dönerek:
….

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Avukat

Karadenizli avukat mahkemede adam vuran
hemşerisini savunuyor.
– Hakim bey müvekkilim suçsuzdur kaza ile
vuruldi adam… Müvekkilimi serbest bırakun…
deyince hakim kızarak:
– Ne kazası be tam 14 mermi atmış adama bu
nasıl kaza oluyor?.. deyince avukat:
– Efendum müvekkilumun kulaklari biraz ağur
işiteyi…

Kafa dinlemek!

Fadime halaya gazeteciler sordular o da başladı
anlatmaya:
– Uşaklar ben seksen yaşindayim, yüz yaşına kadar
yaşamak isteyrum…
Temel amca atılır… Gazetecilere:
– Uşağum ben de seksen yaşındayım ama yüz bir
yaşına kadar yaşamak isteyrum…
Gazeteciler şaşırır, sorarlar:
– Temel amca niçin Fadime hala “Yüze kadar yaşamak
istiyorum” diyor da sen “yüzbir” diyorsun…
Temel amca gülerek:


Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

KIRŞEHİR

 

Ankara’da Bağlum toprağına yüz sürdükten sonra, iki saat mesafedeki Ahi Evran Hazretlerinin şehrine gitmek istiyoruz. Derler ki, bir şehre bir Allah dostu gelir, o şehir onun bereketiyle maddi-manevi ayağa kalkar, İşte Bursa, İşte Konya, işte Kırşehir, işte Aksaray, İşte İstanbul…

Kırşehir ismi nereden gelir?

Türkler zamanında, bozkırın ortasında yükselen bu şehre: “Kır Şehri” adı verilir. Yani, şehrin ismi: Türkçeden gelir. Başka bir söylentiye göre, Timur, Anadolu’da iken, kendisine karşı koyan bu şehri kastederek “kırın bu şehri” der ve bu söylence daha sonra “Kırşehir” olarak şehrin ismi olur. Lakin bu zayıf bir rivayet. Kaldı ki, Timur Han, yanlış anlaşılmış bir hakandır, kırıp dökmekten yana değildir.

SONBAHARDA SEYAHAT BAŞKA
Yazın bunaltıcı sıcağında seyahat etmektense, güzvakti dolaşmak sanki biraz daha güzel. Çocuklar duymasındaki Seyyar Tayyar gibi “ben buldum” diyeceğim inanmayacak kimse. 🙂 Kırşehir, huzur ve sükûnetin ete kemiğe büründüğü bir güzel belde. Beş bin yıllık tarihinden bahsedilir. En kalıcı izler ve eserler daha çok Selçuklulardan. Gezmeden geçilemeyecek yerler var. Kırşehir Müzesi,
Keçi ve Ömerhacılı Kale Kalıntıları, Melik Gazi ve Âşık
Paşa Türbeleri, Kesikköprü
Kervansarayı, Caca Bey
Medresesi, Kesikköprü,
Karakurt Baba, Keçi Kalesi,
Kuş Kalesi, Ahi Evran Camisi
ve Türbesi, Terme Kaplıcası ve
daha neler neler..

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Elektronik Cihazları Yürürken Şarj Edin

sarj
Her adımınızda topuğunuz bir ampülü yakmaya yetecek kadar enerji çıkarabilir. Mühendis Matt Stanton ve Carnegie Melon Üniversitesi’nden mühendislik öğrencisi Hahna Alexander mekanik olarak şarj etmeye yarayan bir ayakkabı
tabanı geliştirmiş . Piezoelektrik veya diğer hantal sistemlerden daha üstün olan bu sistem 140 gramdan daha hafif. Bugün yapılan prototip bir iPhone’u 25 km yürüdüğünüzde tam şarj edebiliyor. Üzerinde çalışılan yeni bir projede ise 8 km ‘de tüm şarj sağlayan ve 100 milyon adıma dayanabilecek bir taban geliştiriliyor. Yürümeyi sevenlere müjdeler olsun.