Sağlık

Biberon çürüğüne dikkat

Halk arasında ‘’biberon çürüğü ‘’ olarak bilinen erken dönem çocukluk çağı çürükleri, ileri yaşlarda ağız ve diş sağlığını bozabilecek bir sorun haline gelebiliyor. Bebeklerin temel besin kaynağı olan sütün doğal içerindeki şeker zamanla dişlerde çürüklere neden olabiliyor. Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu biberon çürüğünün oluşmaması için ağız ve diş sağlığı bakımının özellikle bebeklik döneminde ihmal edilmemesi gerektiğini belirtiyor ve şu önerileri sunuyor.

∑ Bebeğin ağzında şekerli sıvılar bulunan biberonla uykuya dalmasını engelleyin.

∑ Her beslenmeden sonra dişlerini temiz bir bez ya da yumuşak kıllı bir diş fırçası ile temizleyin. Eğer temizleyemiyorsanız biberon içerisine su koyarak ağzını çalkalamasını sağlayın.

∑ Biberondaki süte mümkün olduğunca şeker, bal pekmez gibi tatlandırıcılar ilave etmeyin.

∑ Bebeğinizi 2 yaşına gelmeden biberondan uzaklaştırmaya çalışın.

∑ İlk dişleri çıkar çıkmaz düzenli olarak kontrole götürün.

Niçin horluyoruz?

Uyurken vücudumuz oldukça rahatlar ve kaslarımız gevşer. Nefes yolumuzu açık tutmakla görevli olan kaslarımız da gevşeyince nefes yolumuz daralır. O zaman da aldığımız hava akciğerlerimize rahat bir biçimde gidemez. İşte horlama sırasında duyulan ses, nefes yollarımızdaki gevşek ve yumuşak dokuların titreşimi sebebiyle ortaya çıkar. Yaşlandıkça horlama ihtimalinin artmasının sebebi, yaşlanma ile birlikte kas dokuda görülen yumuşamadır. Horlama, tedavisi olmayan çözümsüz bir durum değildir. Nefes yollarındaki gevşek ve sarkık dokuları sertleştirmeye yönelik tedavilerle sona erdirilebilmektedir

Pratik Bilgi:

Ne yaparsanız yapın çamaşırlarınızdaki kokuyu gideremiyorsanız çamaşır deterjanının bulunduğu göze karbonat ya da renksiz sirke ekleyebilir, kokunun tamamen gitmesini sağlayabilirsiniz

POZİTİF OLUN

Pozitif düşünmeye, insanlarla daha sık birlikte olmaya, aileniz ve arkadaşlarınızla olumlu ilişkiler kurmaya ve sosyal aktivitenizi çoğaltmaya çalışın. İyi sosyal ilişkileri olan yaşlılarda hafıza fonksiyonları bozulmuyor. Sosyal ilişkiler bir taraftan zihins

MÜMKÜN OLDUKÇA İLAÇ ALMAYIN

Özellikle beyni etkileyen ilaçları doktor önerisi olmadan asla kullanmayın. Depresyon giderici, uyku verici, ruhsal gevşetici ilaçlara komşu, eş dost tavsiyeleri ile başlamayın. Reçetesiz satılan ilaçları rastgele yutmayın

VİTAMİNLERLE DOST OLUN

Vitaminlerden yararlanın. E ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerle dost olun. Yeteri kadar B vitamini, özellikle B12 vitamini aldığınızdan emin olun. Dengeli bir beslenmenin de yaşlılıkta vitamin eksikliğine yol açabileceğini hatırlayın

YENİ ŞEYLER ÖĞRENİN

Yeni şeyler öğrenmeye devam edin. Her yeni bilgi ve beceri birer hafıza egzersizidir. Yeni sporlar, hobiler, araştırma alanları, heyecanlı ve zevkli problemler, ezberlenen yeni şiirler ve yeni diller beyniniz için en güçlü vitaminlerdir.

TEMBELLİĞİ BIRAKIN

Tembelliği bırakın. Zihinsel faaliyetlerinizi sınırlamayın. Özellikle televizyon seyretmek gibi pasif faaliyetleri azaltın. Televizyon karşısında geçirdiğiniz saatler sadece bedensel değil, ruhsal sağlığınızı da kötü yönde etkiler.

STRESTEN UZAK DURUN

Stres bedensel ve ruhsal sağlığımızı olumsuz etkilediği için, stresten uzak kalmaya çalışın. Uzun süreli ve aşırı stres dikkati toplamayı engeller ve kortizon hormonunu yükselterek beynin hafıza için önemli bölümlerinde hasar oluşturur.

KALİTELİ UYKU

İyi ve kaliteli bir uyku şart.. İyi bir uyku için ortalama 7-8 saat gerekir. Kaliteli uyku beynin yeni öğrenilenleri pekiştirmesini sağlar. Gereksiz bilgiler ayıklanır. Tekrar ettiğiniz bilgiler ise, kalıcı hafızaya geçirilir.